Cemil Meriç Okumak


Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Vefa Ödülü sahibi merhum Cemil Meriç’in kızı Prof. Dr. Ümit Meriç, “Milletimiz zaten Cemil Meriç’e milyonu yaklaşan bir okur kitlesiyle bir milletin düşünürü olma ödülünü manevi manada vermişti. Milletin seçtiği Cumhurbaşkanı da devletin başı olarak, bu manevi tacı maddi bir güzellikle taçlandırmış oldu” dedi.
“ESERLERİ ELDEN ELE DOLAŞIYOR”
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Vefa Ödülünü, babası Cemil Meriç adına alan Ümit Meriç, bu ödülü, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanından almanın “büyük ve derin” bir anlamı olduğunu ifade etti.
Ümit Meriç, “Milletimiz zaten Cemil Meriç’e milyona yaklaşan bir okur kitlesiyle, ‘bir milletin düşünürü olma’ ödülünü manevi manada vermişti. Milletin seçtiği Cumhurbaşkanı da devletin başı olarak, bu manevi tacı maddi bir güzellikle taçlandırmış oldu. Eğer Cemil Meriç, millet tarafından başına manevi bir teşekkür tacı konmamış olsaydı, devlet tarafından konmuş olmasının bir anlamı olmazdı” dedi. Meriç, babasının hem millet hem devlet tarafından taçlandırıldığını vurgulayarak, “Cemil Meriç’in başında artık iki tane taç var” dedi.
“‘BU ÜLKE’DE MERMERE KAZINACAK CÜMLELER VAR”
“Babamın ‘Bu Ülke’ adlı eseri, 40 baskıdan fazla basılmış bulunuyor ve diğer eserlerinin baskısı, yani toplamda 12 ciltlik Cemil Meriç külliyatını hesapladığımızda, 500 bin okuru olduğu kesindir. Cemil Meriç, fiilen kitaplarının satışından 500 bin okur sahibi” ifadesini kullanan Ümit Meriç, elde ele dolaşan kitaplar ile babasının okur kitlesinin bir milyona ulaştığını tahmin ettiğini söyledi. 
Cemil Meriç’in ‘Bu Ülke’ isimli kitabının “mermere kazınacak” cümleler ihtiva ettiğinden, onun en çok okunan kitaplarının başında geldiğini ve lise son sınıflarda okunması mecburi 100 kitap arasına dahil edildiğini vurgulayan Ümit Meriç, ünlü mütefekkirin kitaplarının sevilerek okunmasının bu ödülü almasına vesile olduğunu ifade etti.
“ONUN ‘BOŞ BIRAKTIĞI’ YERLERİ SİZ NEDEN DOLDURMUYORSUNUZ?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye başkanı olduğu dönemden beri birçok konuşmasında Cemil Meriç’e atıfta bulunduğunun altını çizen Ümit Meriç, “Devlet Başkanı olarak Erdoğan, Cemil Meriç’e bu vefa ödülünü vermek suretiyle, ‘Cemil Meriç’e daha da çok dikkat edin, bir iki slogan cümlesiyle değil, onu 12 ciltlik külliyatıyla okuyun mesajını verdi” değerlendirmesinde bulundu.
Babasının kitaplarının ve makalelerinin kısa sürede okunmasının mümkün olmadığını anlatan Meriç, “Cemil Meriç okumak üniversiteye gitmeye benzer. Cemil Meriç bir hocadır, bir üniversitedir tek başına” dedi.
Cemil Meriç’e Osmanlı ile ilgili eser vermediği konusunda eleştiriler yöneltildiğini kaydeden Ümit Meriç, 38 yaşında gözlerini kaybetmiş, 68 yaşına kadar 12 ciltlik eser yazan Cemil Meriç’i eleştirenlere “Siz bu eleştiriyi yapıyorsunuz, Cemil Meriç’in boş bıraktığı yerleri görüyorsunuz, o halde buraları siz niye doldurmuyorsunuz?” karşılığını verdi.
“KEM ALAT İLE KEMALAT”
Ümit Meriç, babası Cemil Meriç’in birçok insana örnek olduğunu belirterek, “Görmeyen bir insanın bu kadar geniş bir kültür dünyasını ve irfan dünyasını kucaklaması ve kem alat (kötü alet) ile kemalat (mükemmeliyet) yapmış olması, zaten tek başına önemli bir olaydır. Cemil Meriç, gerçekten de kahramanlık abidesidir. Gözü görenlere ve görmeyenlere bu kadar imkansızlık içinde ne kadar çok şeyin mümkün olabileceğine fiilen ve şahsen ispat etmiş olan bir adamdır” şeklinde konuştu.
Cemil Meriç 38 yaşında gözlerini kaybettiğinde, kendisinin 8 yaşında olduğunu ve babasının vefatına kadar, 32 yıl boyunca ona devamlı okuma yaptığını anımsatan Ümit Meriç, şunları kaydetti:
“Babamla uzun beraberlik yıllarımızda, seslendirme mekanizması olmanın ötesinde, elbette zihnimde belli bir aydınlanma oldu. Fakat kendi açımdan söylersem, küçükken okuduklarımı hiç anlamıyordum. Ve zannediyordum ki ben okuduklarımı anlamayacağım. Zaman içinde okuduklarımı anlamaya başladım fakat bu sefer, babamla ilgi alanlarımızın, ortak olduğu dönemler çok olduğu gibi, farklı olduğu dönemler de oldu. İstemeden okudum babama, ilgi duyarak okumadım, seslendirme makinesine dönüştüm.”
“BİR EVLAT OLARAK HUZUR DUYUYORUM”
Babasına vazife şuuruyla kitap okumanın kendisine huzur verdiğini belirten Meriç, “Babam görmüyordu ve ona altından harflerle kulaklarına en güzel mücevherlerin akıtıldığı zamanların dışında babam karanlıklardaydı. Ben babamın karanlıklarda mutsuz olmasına dayanamıyordum. Bu açıdan benim sesim onun dünyasını aydınlatan musiki gibiydi. Onu senfonilerle baş başa bırakmaktan, bir evlat ve bir insan olarak büyük bir vicdan huzuru duyuyordum” ifadesini kullandı.
Meriç, 1992 yılında kaleme aldığı “Babam Cemil Meriç” kitabının beşinci baskısını hazırladığını, kitabın genişletilmiş yeni baskısıyla yakında zamanda piyasaya çıkacağını sözlerine ekledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Popüler Yayınlar

Öne Çıkan Yayın

Tez Yazımı ve Atıfların Önemi

Tez Yazımı ve Atıfların Önemi Marta Estruch'un Sunumu için  TIKLAYINIZ Prof. Dr. Tülay İlhan Nas'ın Sunumu için  TIKLAYINIZ Derya So...


"Başkalarının yoluna taş koyacağımıza, taş üstüne taş koyalım..."